11 Ekim 2009 Pazar

HAD

soğuk betonda gölgesi
nefesi kokan kalbinin
kırmızı bir şekerdi
yalıtkan ve kaprisliydi
erimeden tükendi..

köprüler birleştirmez,ayrılığı vurgular
geçmiş,gelecekten çalınmış zamandır.

kırılmasınlar diye sıraya dizdim hayalleri
kılık-kıyafet,boy sırası vs.
istiklal marşını okuttum
varlıklarını yokluğuna armağan ettiler
gururlandılar
Ufuk Özkul'un parçası olmaktan
adım adım yollandılar küçük,havasız karelerine
(özgürce!)
yaşasınlar diye
artık demokrasi görünümlü bir dikdatörlüktüm.

en büyük ziyafetleri
zehir eden o altın tabağı,
kıramadım..

Hiç yorum yok: