İkinci cümle bir türlü tanımlayamadığım, kulağımdaki müzik.
İfadenin en net hali. Yükselen ve alçalan sesler arasında hüzünlendirmek üzere
tasarlanmış sözler. Üzerimde umulan etkiyi göstermiyor. Ne değil,
nasıl. Kim değil, neden.
Kapı çalıyor ama açmak istemiyorum. Oturduğum yerden her
yeri görebiliyorum. Kapının önünde bekleyeni, apartmana gelip giden
yabancıları, çöp kutusunu karıştıran aç kediyi görebiliyorum. Yapabileceğim çok
şey var, henüz uyandım. Bugün o gün değil. Bugün kravatımı bağlamıyorum. Bugün
gazetemi alıp kahvemi yudumlamıyorum. Bugün tatil değil. Bugün iş yok.
İlk cümlemi tekrarlıyorum.
Doğru şarkıyı hala bulamadım. Bu anı tamamen karşılayan bir sözcük yok.
Henüz yok. Daha fazla okumam lazım. Yanılıyorum. Doğru ifade bu değil.
Hazır değilim. Sigara içmek istiyorum, paket boş. Her şeyi
baştan yazmalıyım. Öykü kaçık bir uyku. Şarkı bu. Hayat diye bir şey yok. Bugün
yok. Sigara almak için bile olsa çıkamam evden bugün.
İlk cümlemi tekrarlıyorum. Bu sefer tamamen yeni bir şey
söylüyorum. Uyumak istiyorum. Bugün yokum. Yarın bakarız.