6 Ocak 2013 Pazar

Uyku


İlk cümle uyuyamadığımın belirtisi. Kendime masal niyetine anlattığım, beni reddettiğim rüyaların karanlığına usulca itekleyen, sürükleyici hikayenin kağıda dökülünce büyüsünü kaybetmiş, boktan bir versiyonu.

İkinci cümle bir türlü tanımlayamadığım, kulağımdaki müzik. İfadenin en net hali. Yükselen ve alçalan sesler arasında hüzünlendirmek üzere tasarlanmış sözler. Üzerimde umulan etkiyi göstermiyor. Ne değil, nasıl. Kim değil, neden.

Kapı çalıyor ama açmak istemiyorum. Oturduğum yerden her yeri görebiliyorum. Kapının önünde bekleyeni, apartmana gelip giden yabancıları, çöp kutusunu karıştıran aç kediyi görebiliyorum. Yapabileceğim çok şey var, henüz uyandım. Bugün o gün değil. Bugün kravatımı bağlamıyorum. Bugün gazetemi alıp kahvemi yudumlamıyorum. Bugün tatil değil. Bugün iş yok. 

İlk cümlemi tekrarlıyorum.  Doğru şarkıyı hala bulamadım. Bu anı tamamen karşılayan bir sözcük yok. Henüz yok. Daha fazla okumam lazım. Yanılıyorum. Doğru ifade bu değil.

Hazır değilim. Sigara içmek istiyorum, paket boş. Her şeyi baştan yazmalıyım. Öykü kaçık bir uyku. Şarkı bu. Hayat diye bir şey yok. Bugün yok. Sigara almak için bile olsa çıkamam evden bugün.

İlk cümlemi tekrarlıyorum. Bu sefer tamamen yeni bir şey söylüyorum. Uyumak istiyorum. Bugün yokum. Yarın bakarız.


Hiç yorum yok: